Salı, Ekim 17, 2006

Zerde


Anneciğimin yaptığı bu zerdeyi ne zamandır yazacaktım, bayram tatlıları etkinliğine eklemeyi unuttum. Zerde, Kocaeli'nde bilinip düğün, mevlüt gibi yemekli toplantıların sonrasında pilav yanına yapılan bir tatlıdır. Zerde her ilde bilinmiyor sanırım, Çorumlu olan eşimin ailesi bilmiyorlardı ve ilk kez bizde yemişlerdi. Pilav - Zerde ikilisi güzel bir gelenektir.
Ayrıca Kocaeli Gebze'nin beldelerinde bayram tatlısı olarak "oturtma" yapılır, baklavadan biraz farklıdır. Şu anda annemler komşuyla oturmuş yapıyorlarmış. Bayram'da gidince fotoğraflayıp tarifini alacağım...
Malzemeler:
  • 1 çay bardağı kırıklı pirinç
  • 5 çay bardağı su ve yoğunluğuna göre su ilavesi
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • Yarım veya 1 çay kaşığı safran
  • 1 kibrit başı büyüklüğünde zerdeçal (zerde boyası)
  • gülsuyu
  • 10 adet karanfil
  • Şeker (miktarı tadarak ayarlanır, ağız tadınıza göre)

Yapılışı:

  • Pirinç su ile iyice haşlanır ve eğer suyu azalırsa tekrar su ilave edilir. Kıvamı pirinçler içinde yüzecek şekilde olacak. Sütlaç gibi katı ve yoğun kıvamlı olmayacak.
  • Pirinçler haşlanınca safran ve zerdeçal konur, çok kısık ateşte kaynatılır.
  • İyice rengini çekince şeker ilave edilir.
  • Başka bir yerde 10 tane karanfil bir miktar suda kaynatılır ve suyu zerdeye ilave edilir.
  • Gülsuyu ilave edilir.
  • En son olarak da 2 kaşık nişasta az su ile eritilip, zerdeye yavaş yavaş ilave edilip, zerdenin koyuluğu ayarlanır.
  • Bir taşım kaynatıp, kaselere boşaltılır.
  • Afiyet olsun...

Not: Annem göz kararı yaptığı için ancak bu şekilde tarif edebildi. :)

Pazartesi, Ekim 16, 2006

Karagöz Tatlısı

YE #15 TÜRK VE DÜNYA MUTFAĞINDAN BAYRAM TATLILARI
Ankara'dan katılacağım son yemek etkinliğinin konusu "Bayram Tatlıları". Ev sahibimiz Dersaadet, kendisine bu konuyu seçtiği için teşekkür ederim. Bayrama bir hafta kala birbirinden güzel tatlılarla karşılaşıp bayramda ne yapacağımızı şaşıracağız :).

Bayram tatlıları denince benim aklıma şerbetli tatlılar geliyor. Etkinlik için yaptığım tatlının adını bilmiyorum, bir ahbabımızın tarifiydi. Genelde annem yapar, ben ilk kez denedim. Etkinliğe katılacağımı söylediğimde annem bu ismi uygun gördü. Belki ismini bilen varsa bizi bilgilendirir. Hamur tatlılarını sevenlerin beğeneceğini umuyorum.

Bayram ve tatlı kelimeleri bana bir de anımı hatırlatıyor. Arefe günüydü, annem bayram tatlısı olarak baklava hazırlamış, şerbetini de dökmüştü. Ben de mutfakta annemle sohbet ediyordum, onun arkası dönüktü. Tatlıyı gördüm. Bir dilim yedim, bir tane daha yedim. Tam üçüncüyü yiyecekken annem dönmüş "ne yapıyorsun sen" dedi. Ben de bayramdan önce tatlıyı bitirme diyecek sanıyorum, birden aklıma geldi, ben oruçluyum... Hemen bıraktım. Halim gerçekten komikti, tatlıyı görünce orucu tamamen unutmuştum ve susuzluktan yanarak oruca devam etmek zorundaydım. Ne olurdu sanki üzerine suyumu da içtikten sonra hatırlatsa ;))

Malzemeler:

  • 2 yumurta
  • 250 gr margarin veya tereyağı
  • 1/4 paket yaşmaya
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1 su bardağı süt
  • Aldığı kadar un
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • İri kıyılmış ceviz

Şerbeti:

  • 12 su bardağı su
  • 8 su bardağı şeker

Yapılışı:

  • Yağı eritin ve süt ile yumurtayı ilave edip çırpın.
  • Mayayı ekleyip, eritin. Unu ve kabartma tozunu ekleyip yoğurun. Hamuru kulak memesinden daha sert bir hamur yapın.
  • Yoğurduğunuz hamuru ikiye bölün ve diğer yarısına kakao ile cevizi ilave edip yoğurun.
  • Kakaolu hamuru boru gibi yuvarlayın.
  • Beyaz hamuru dikdörtgen açıp, kakaolu hamuru ortasına koyun ve beyaz hamuru yuvarlayın. Beyaz hamurun uçları tam karşı karşıya gelecek şekilde yapın. Yani dar uzun bir dikdörtgen olsun....
  • Elde ettiğiniz ruloyu bir parmak kalınlığında kesin ve yağlanmış fırın tepsisine dizin.
  • Orta hararetli fırında kurabiye pişirir gibi pişirin. Kenarlarının beyaz kısmına dikkat edin, beyaz kalsın...
  • Önceden hazırlayıp soğuttuğunuz şerbeti, fırından çıkardığınız tatlı ılıdıktan sonra üzerine dökün.
  • Afiyet olsun.

Perşembe, Ekim 12, 2006

Sakızlı Muhallebili Güllaç

Acaba Hatice (Portakal Ağacı) gülacı nasıl yapıyor diye merak edip sitesini gezerken yorumlarda gördüm bu tarifi. İlk yorum olarak yazılmıştı. Ben kendi ölçülerimle yaptım. Harika oldu, tüm misafirler hep bir ağızdan tatlı çok güzel olmuş dediler...

Tarifi yazan Feyza Hanım'a buradan çok teşekkürler...

Malzemeler:
  • Yarım paket gülllaç (7 tane)
  • 1 litre süt + 2 su bardağı süt
  • 2 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • Gülsuyu

İçine:

  • 1 paket Dr. Oetker Sakızlı Muhallebi
  • Yarım litre süt

Üzerine:

  • Nar taneleri ve ince kıyılmış ceviz

Yapılışı:

  • Süt ile şekeri kaynatın. Kaynayınca içine vanilyayı ilave edin.
  • Biraz ılıtın ve arzunuza göre gülsuyu ilave edin.
  • Süt ılısın diye beklerken, diğer yanda içi hazırlayın. Yarım litre süt ile sakızlı muhallebiyi karıştırarak pişirin. Sonradan çırpmanıza gerek yok.
  • Tepsiye bir kepçe süt döküp güllaç yaprağını dörde kırarak yerleştirin. Üzerine kepçeyle süt dökün. Bu şekilde 4 yaprağı yapın.
  • Üzerine kaşıkla tüm muhallebiyi yaydırarak koyun.
  • Diğer güllaç yapraklarını da üzerine sütle ıslatarak aynı şekilde koyun.
  • En üste kalan sütü dökün. Güllaç tüm bu sütü çekiyor ve servis ederken dibinde az süt kalıyor.
  • Tatlınızı buzdolabına kaldırın.
  • Servis yapmadan önce üzerini ceviz ve nar taneleriyle süsleyin.
  • Dilimleyerek servis yapın.
  • Afiyet olsun.

Ispanaklı Gül Böreği


Benim en sevdiğim börektir, zaten ıspanaklı olan herşeyi çok severim. Böyle tek tek gül şeklinde olunca ikram etmesi de çok rahat oluyor. Ayrıca 3 yufkadan gayet doyurucu 12 adet börek çıkıyor.
Malzemeler:
  • 3 adet yufka (Yufkalar kalındı, harcı bol kullandım)
  • 1 demet ıspanak
  • 1 adet soğan
  • tuz, karabiber
  • 1 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 kase yoğurt
  • 1 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta sarısı ve çörekotu susam (üzerine)

Yapılışı:

  • Önce iç malzemesi hazırlanır. Ispanaklar yıkanıp ince doğranır, içine yemeklik doğranmış soğan, tuz, karabiber, bir yemek kaşığı yoğurt, çok az sıvıyağ konup karıştırılır. İsterseniz biraz da kavrulmuş kıyma koyup karıştırabilirsiniz.
  • Yufkalar masaya yayılır, üst üste ve bıçakla dörde bölünür. Elde edilen üçgenlere yoğurt, süt ve sıvıyağ karışımından sürülür.
  • Üçgenin geniş kısmına ıspanaklı harçtan konur ve geniş uç tarafına doğru yufka sarılır. Bir ucundan tutup gül şeklinde döndürülür ve açıkta kalan diğer uç, gülün alt kısma sokturulup saklanır.
  • Üstteki üçgenler bitince alttakilere geçilir.
  • Yağlanmış tepsiye dizilir ve her birinin üzerine 1 kaşık kalan sütlü harçtan dökülür. Bir müddet beklendikten sonra üzerine yumurta sarısı sürülür ve susam çörekotu serpilir.
  • Isıtılmış 200 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirilir.
  • Afiyet olsun.

Zeytinyağlı Pırasa

Pırasayı iftara dakikalar kala yetiştirdim. Soğusun diye dışarıya koydum :) O telaşla fotoğrafını çekmeyi becermişim ya aferim bana... Annem zeytinyağlı pırasayı başka türlü, terbiyeli de yapar ben onu çok severim, bir gün onun da tarifini veririm. Bu pırasaya da annemden farklı olarak ben domates ve sivri biber koydum.

Malzemeler:
  • Yarım kg pırasa
  • 1 adet sivri biber
  • 1 adet domates
  • 1 adet havuç
  • 1 avuç pirinç
  • zeytinyağı
  • tuz
  • şeker
  • biraz kıyılmış maydanoz

Yapılışı:

  • Havuçları küp küp doğrayın. Sivri biberi ince doğrayın. Domatesleri de küp küp doğrayın.
  • Tencereye yağı koyun ve havuçları bir miktar soteleyin. Sonra biberleri ekleyip soteleyin.
  • Daha sonra domatesleri ekleyip biraz daha soteleyin.
  • Yıkanıp 2 parmak kalınlığında verev doğranmış pırasaları da ekleyip, karıştırın.
  • 1 su bardağı kadar su ilave edip, tuz ve şeker de ilave ederek. Tencerenin kapağını kapatın ve pişmeye bırakın.
  • Pişmeye yakın pirincini atın. Pirinçler de pişince ocaktan alın.
  • Üzerini kıyılmış maydanozla süsleyip, soğuk servis yapın.
  • Afiyet olsun.

Çarşamba, Ekim 11, 2006

Arkadaşlara İftar


Geçen akşam eşim, arkadaşlarına iftar vermek istedi. Ben de ancak bunları hazırlayabildim ve tıpa tıp yetiştirdim. Bu menüleri belki birinin işine yarar, fikir olur diye yazıyorum. Küçük çocukla bu kadar hazırlanıyor, hepsi pratik.
Masamda:

Salı, Ekim 10, 2006

Fındıklı Güllaç

Dört yıldır her ramazan ayında güllaç yaparım, yapmaya başlamamın benim için hoş bir hikayesi vardır. Bir gün bir arkadaşa gitmiştim ramazan öncesiydi. Önceden alıp güllaç yapmış, ikram etmek istedi. Benim de aklımda hep güllaç sevmem diye yer etmiş. Çok tokum almayayım muhabbetleri derken çok ısrar etti, birazcık olsun ye dedi. Ben de kenarından baktım tadına, baktım bir lokma iki lokma tüm tabak bitti. Çok güzel olmuş ben aslında sevmem diye istememiştim deyip bir tabak daha yedim. Nasıl yapıldığını da bana o arkadaşım tarif etmişti.

Bir paket güllaçta 14 adet güllaç yaprağı çıkıyor. Küçük tepsiye (28 cm çapında) yarısını yaptım. Güllaç kutusunda 3 litre süt ve 1 litre şeker yazar, bu miktarlar genelde fazla gelir...

Malzemeler:
  • Yarım paket gülllaç (7 tane)
  • 1 litre süt + 2 su bardağı süt
  • 2 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • Gülsuyu
  • Dövülmüş fındık
  • Nar taneleri (üzerine)

Yapılışı:

  • Süt ile şekeri kaynatın. Kaynayınca içine vanilyayı ilave edin.
  • Biraz ılıtın ve arzunuza göre gülsuyu ilave edin.
  • Tepsiye bir kepçe süt döküp güllaç yaprağını ikiye veya dörde kırarak yerleştirin. Üzerine kepçeyle süt dökün. Bu şekilde 4 yaprağı yapın.
  • Arasına dövülmüş fındığı yaydırıp diğer güllaç yapraklarını da üzerine aynı şekilde koyun.
  • En üste kalan sütü dökün. Güllaç tüm bu sütü çekiyor ve servis ederken dibinde az süt kalıyor. Bol sütlü isterseniz süt miktarını arttırırsınız.
  • Tatlınızı buzdolabına kaldırın.
  • Servis yapmadan önce üzerini tekrar fındıkla ve nar taneleriyle süsleyin.
  • Tatlınızı her zaman buzdolabında tutun, yoksa süt ekşir.
  • Dilimleyerek servis yapın.
  • Afiyet olsun.
Not: Eğer tarif uygunsa ve çok geç kalmadıysam, her hakkı bloglararası fındık projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.
Nilüfer

Terbiyeli Tavuk Suyu Çorba


Annemden öğrendiğim şekilde her zaman şehriyeli tavuk suyu çorba yaparım. Bu sefer Portakal Ağacı'ndaki tavuk suyu çorbayı kendi usulümde yaptım. Gayet güzel oldu. Tarifin orjinali için Hatice'ye teşekkürler...

Malzemeler:
  • 1 adet kemikli tavuk göğsü (yada göğüs + kemikli bir parça, suyu lezzetli olsun diye)
  • 1 adet iri soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • tuz, karabiber

Terbiyesi:

  • Bir yumurtanın sarısı
  • Yarım limon suyu

Üzerine: Yağda kızdırılmış pul biber

Yapılışı:

  • Tavuğu, soğanla beraber haşlayın. İçine tuz ve karabiber ilave edin.
  • Haşlanınca sudan alıp küçük küçük doğrayın.
  • Başka bir tencerede tereyağına unu kavurun.
  • Süzdükten sonra tavuk suyuna su ilave edip su miktarını 2 litre yapın.
  • Unun kokusu çıkınca azar azar bu sudan ilave edip karıştırın.
  • Dövülmüş sarımsakla beraber tavukları da çorbaya ekleyin. Tuzunu kontrol edip, eksikse ekleyin.
  • 10-15 dakika ağzı açık olarak pişirin.
  • Yumurta sarısına yarım limon sıkıp çırpın. İçine azar azar kaynayan çorbanın suyundan koyup karıştırın.
  • Sonra bu karışımı ocaktan almadan önce azar azar akıtıp karıştırarak çorbaya ekleyin. Bir taşım kaynatıp altını kapatın.
  • Üzerine kızdırılmış yağda pul biber serperek servis edin.
  • Afiyet olsun.

Pazar, Ekim 08, 2006

Akrabalarla İftar


Ankara'da artık misafir olduğum için (12 günüm kaldı) pek iftar vermeyi düşünmüyordum ama iftarın da güzelliği kalabalık olmasında. Dün akşam tek bir kişi misafirim olacak derken beş kişilik bir misafir grubu daha geldi. Geleceklerinden öğlen haberdar olduğum için yemeklerimi çoğaltabildim. Zaten maksat beraber olmak... Görümcemlerin öncesinde esas misafirim Ayşe Abla idi, eşimin kuzenlerinden... Getirdiği çiçekleri fotoğraflamadan edemedim. Güzellikleriyle gönlümü açtılar... Teşekkür ederim Ayşe Abla.

Menümde bulunanlar:

Tas Kebabı

Bu pratik bir tas kebabı, tencere yemeği gibi yapılıyor, öyle tas içine konup ters çevrilerek değil. Tarifi Sofra dergisinin ramazan ekinden almıştım, kaç yıldır yaparım, güzel olur. Pilav yanına veya patates püresi üzerinde servis ederim.

Malzemeler:

  • Yarım kg dana veya kuzu kuşbaşı
  • 1 kahve fincanı sıvıyağ
  • 3 adet soğan
  • 4 adet sivri biber
  • 3 adet domates veya 2 çorba kaşığı salça
  • 4 diş sarımsak
  • 1 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • tuz, karabiber

Yapılışı:

  • Etleri bir tencereye alın, üzerine yağı, piyazlık doğranmış soğanı ve ince kıyılmış biberleri ekleyin.
  • Etler suyunu çekene kadar soteleyin.
  • Suyunu çekince küp doğranmış domatesleri ya da salçayı ekleyip karıştırın.
  • Ezilmiş sarımsakları, suyu, tuz ve karabiberi ekleyip etler yumuşayana kadar pişirin.
  • Ocaktan almadan önce kekiği serpin.
  • Biraz dinlendirip servis yapın.
  • Afiyet olsun...

Not: Ben bu tarifi yazarken M. Schumacher yarış dışı kaldı, çok üzgünüm, veda etmeden tekrar dünya şampiyonu olmasını istiyordum. Son yarışta ancak bir mucize olursa şampiyon olabilir :( Son yarışta Alonso'nun yarış dışı kalması dileğiyle...

F1 fanatiği Nilüfer

Cuma, Ekim 06, 2006

Günlük Bir İftar Mönüsü

Günlük bir iftar menüsünü fotoğrafladım. İftar çok telaşlı oluyor, önce kızımı yedirmekle uğraşmak, sonra masayı hazırlamak ve yemekleri yetiştirmek falan derken fotoğraf çekmek hatta onun için özenmek imkansız hale geliyor... Hele bir de, bırak hayatım, otur ye yemeğini, ne yapıyorsun diyen olunca :))

Fırında Peynirli Erişte

Aslında makarna etkinliği için yaptığım ama o zaman gönderemediğim bu tarifi Sofra dergisinden yaptım yine. Yılardır ben erişte yemem diye tuttururum neden tutturduğumu kendim de bilmiyormuşum meğer ;)

Bu arada Sofra dergisine abone oldum, hediyesi de vardı, dünya mutfağı kitapları, bakalım gelecek...

Malzemeler:
  • Yarım paket erişte (ben ev eriştesi kullandım)
  • 1 yemek kaşığı margarin
  • 1 adet soğan
  • 1 yemek kaşığı un
  • 2,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
  • 1/2 yemek kaşığı hardal (ben kullanmadım)
  • tuz

Yapılışı:

  • Erişteyi makarna gibi haşlayıp, süzün.
  • Margarini eritip, ince kıyılmış soğanı pembeleştirin.
  • Unu ilave edip biraz daha kavurun.
  • Kavrulan una yavaşça ve devamlı karıştırarak sütü ilave edin.
  • 3 dakika kaynatıp ocaktan alın.
  • Erişteyi, karışımı, peynirin yarıdan fazlasını ve hardalı karıştırıp fırın kabına dökün.
  • Üzerine kalan kaşarı serpip 180 derece fırında üzeri kızarana dek pişirin.
  • Domatesle süsleyip servis yapın.
  • Afiyet olsun.

Çarşamba, Ekim 04, 2006

Mayalı

Silinmiş günlüğümdeki tarifleri yayınladığım tarihlere göre tekrar ekliyorum, yalnız bu tarifi şimdi yayınlamak istedim. Malum ramazan ayındayız ve Çorumlu'lara göre mayalısız bir sahur düşünülemez, gerçi ben işin kolayını buldum. Ankara'da marketten bazlama alıyorum, sade mayalı yerine, mayalıdan biraz daha kalın ve sert oluyor, ev yapımına benzemiyor tabiki ama beni sahurlarda kurtarıyor... ;)

Çöreğin hamurundan kalan ile yaptığımız bu mayalılar Çorum'da özellikle ramazanda sahur sofralarını süslüyor, ya da bağda akrabalarla yapılan açık hava kahvaltılarının başrolünde oluyorlar. Sade olarak da yapıldığı gibi içi harçlı olarak da yapılıyor. Harç aynı çöreğin harcından yani ıspanaklı kıymalı.
Un suz tuz ve mayadan oluşan hamur kabardıktan sonra bezelere ayrılır ve bu bezeler de üzerlerine bir bez örtülüp biraz bekletilir.
Sonra yuvarlak olacak şekilde açılır ve hiç yağsız tavada kızartılır.
Tavadan alınan mayalılara sıcağı sıcağına tereyağı sürülür, böylece yumuşacık mayalılarımız olur. Bizim mayalıların içi harçlıydı, ben harçlı olanını daha çok seviyorum. :)

İsterseniz hamuru yağda kızartarak fotoğraftaki pufları elde edebilirsiniz...